8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların hak arayışı ve eşitlik mücadelesinin simgesi olmaya devam ediyor. Kadınların toplumsal yaşamın her alanında daha fazla yer alması, ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla söz sahibi olması, ülkenin gelişimi açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşmaktadır. Mümkün müdür ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça, öteki kısmı göklere yükselebilsin?” sözleriyle kadın-erkek eşitliğinin hayati önemine dikkat çekmişti.
1857 yılında ABD’nin New York kentinde 40 bin kadın dokuma işçisi, eşit işe eşit ücret, çalışma saatleri ve doğum izni talepleriyle greve başladı. Ancak grev sırasında çıkan yangında, fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi hayatını kaybetti. Bu olay, kadın hakları mücadelesinin sembolü haline gelirken, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmaya başlandı.
Kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha güçlü bağlarla katılmasını sağlamak amacıyla yerel yönetimler çeşitli projeler hayata geçiriyor. Bu kapsamda Adana Büyükşehir Belediyesi, kadınların üretim sürecine katılımını artırmak ve ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirmek için çeşitli projeler yürütüyor. Belediye tarafından hayata geçirilen Niyet Akademi, Payhane ve Meryem Kadın Kooperatifleri, kadınların hem üretim yapmasını hem de ürettiklerini satmasını sağlıyor.
Belediye ayrıca, çalışan kadınların hayatını kolaylaştırmak amacıyla Gündüz Bakım Evleri açarak annelerin iş hayatında daha aktif rol almasını destekliyor. Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında ise kadınlara yönelik eğitim programları düzenleniyor. Bu eğitimlerde kadınların şiddetle mücadele yolları, yasal hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında bilinçlenmesi amaçlanıyor.
Yetkililer, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için mücadelenin süreceğini vurgularken, adalet politikalarının kadınları daha güçlü koruması gerektiğine dikkat çekiyor. Kadın haklarının korunması ve toplumsal eşitliğin sağlanması adına yapılan çalışmaların önemine işaret eden uzmanlar, 8 Mart’ın bir hak arama mücadelesi günü olmaktan çıkıp, eşit bireyler olarak kutlanacağı bir gün olması gerektiğini ifade ediyor.
ADANA (UHA) - REMZİ YILDIRIM